25 turda 39 milyon dolarlık hacim yaratıldı

3

İTÜ İşletme Mühendisliği bölümü mezunu Hüseyin Oğuz, iş hayatına çevre ve sosyal etki platformlarında başladı. Orada karşılaştığı ya­pısal aksaklıklar doğru işi ya­pıp yapmadığını sorgulaması­na neden olurken kendini bir stratup’un içinde buldu. He­nüz 6 çalışanla yola yeni çık­mış Ekmob adlı girişimde ku­rucusu Sunay Şener’le çalış­maya başladı.

Bir yatırım turu hazırlığı öncesinde ekibe des­tek olan Oğuz, ilk yaptığı işte başarısız olmasına rağmen kendisine yeni bir kariyer he­defi koydu. Bu alanda kendini geliştirmeye başlayan Oğuz, girişimlerin en temel sorunla­rın arasında doğru yatırımcı­ya ulaşmak ve o süreci en pro­fesyonel şekilde yönetmek olduğunu anladı. Odaklandı­ğı alanda ilerleyip hem yatı­rımcının hem de girişimcinin beklenti ve ihtiyaçlarını daha iyi analiz ederken, oluştur­duğu network sayesinde de özellikle yurtdışı yatı­rım dünyasıyla tanıştı.

“Bir arayışım var­dı ama kurumsal ha­yat bana kalıp­lara sıkışmış geliyordu. O zaman ben startuplara danışman­lık yapmaya karar ver­dim” diyen Hüseyin Oğuz, iş konusun­da yolunu nasıl bulduğunu şu sözlerle anlattı: “2020’ye ka­dar 3 tane start-up’ta iş dene­yimim oldu. Bunların bazıla­rı çeşitli sebeplerden dolayı başarısız oldu. Girişimciler­le yan yana girişimci olarak geçirdiğim 5 yılda, fark ettim ki yatı­rım almak çok cid­di bir baş ağrısı. Çünkü Türkiye’de para kısıtlı. Gidi­lebilecek za­ten çok az yatırım var. Yurt dışına çıktığın­da ise bu sefer yurt dı­şındaki şirketlerle re­kabet edemiyorsun. Ve bir yatırım turunun ka­panması mi­nimum 7-8 ay sürüyor. Tur kapa­namazsa şirketler, yoluna de­vam edemi­yor ya da çok zor devam ediyor. Yani  bir yatırım turuna çıktım der­ken şirketi batırabiliyorsun.”

Doğru yatırımcıyı masaya getiriyorum

Yatırım turu danışmanlığın­da bu hizmete ulaş­makta güçlük çeken erken aşama girişim­lere odaklandığını ifade eden Oğuz, “Bir yatırım turuna çıkar­ken ben kurucularına önce neden yatırım aradıkla­rını sorarak başlıyorum. Son­ra tüm stratejiyi, hikâyeyi bir­likte kuruluyoruz. Stratejiyle, hikâyeyle uyumlu tüm dokü­manlar, yatırımcı sunumları hem içeriği hem tasarımı, fi­nansal tablolar, rekabet anali­zi, market araştırması, tekno­lojinin detayları ve ekip yapısı gibi her şeyi ben hazırlıyorum. Kurucular sadece kendi viz­yonlarıyla ‘uyumlu mu?’, ‘doğ­ru mu?’, ‘yanlış mı?’ değerlen­dirmesini yapıyorlar. Dün­yanın neresinde olursa olsun doğru yatırımcıyı masaya geti­riyorum. Her zaman ön yüzde kurucu oluyor, ben arkada CEO ofis gibi çalışıyorum” dedi.

Yatırım turu tamamlanana kadar bütün süreçleri takip et­tiğini kaydeden Oğuz, “Para ka­saya gelince de ben hak ettiğim başarı ücretinin yarısını şirkete yatırıyorum. Yani ben de şirke­tin hem hissedarı hem de danış­man olarak kalıyorum. Yeni bir aşama olan seviye A’yı ve B’yi de birlikte yönetiyoruz. Bu model çok iyi çalıştı. Neden? Çünkü yatırımcılar şunu biliyor; Hü­seyin kendi parasını koymaya gönüllü olmadığı hiçbir şirke­ti bize getirmeyecek. Girişimci de yatırım sonrası çekip gitme­yeceğimi, içeride kalıp bu ileti­şime hep onunla yürüyeceğimi biliyor” diye konuştu.

Kurucusundan biri Türk olmalı

Oğuz, şu anda yatırım tur­larında danışmanlık verdi­ği ve hissedar olduğu 6 şirket bulunduğunu ifade ederek, “Önümüzdeki 9 ay içerisin­de minimum bir tur yapacağı­mız şirket sayısı 9. Danışmalık verdiğim şirketlerin mutlaka bir Türk ortağı olmasını tercih ediyorum. Türkiye’de çok faz­la potansiyel var. Türk girişim­ciler çok iyi işler çıkartıyorlar. Fakat yatırım taraflarında tec­rübeleri olmadığından, yatı­rımcının duymak istediği hikâ­yeyi tam anlatamadıklarından o potansiyellerini gerçekleşti­remiyorlar. Benim misyonum da o aradaki boşluğu kapat­mak” ifadelerini kullandı.

Oğuz, girişimcilerin yurt dışına açılma serüvenlerin­de yaptıkları temel hatalar­dan birinin ulaşmak istedik­leri pazarların dinamiklerini bilmemeleri olduğuna deği­nerek, kesinlikle hedef ülke­lerde, pazarı araştırarak, ora­da lokal bir partner bulunma­sının önemine dikkat çekti. Oğuz, çalıştığı iki büyük giri­şim hakkında da bilgi vererek, “Bunlardan biri olan Navlun­go ile 4 yıldır çalışıyoruz. Bu süreçte toplam 6,5 milyon do­lar yatırım aldık, 3 şirket satın alması gerçekleştirdik. Şimdi sırada global turlar var. Erken dönem yatırımcıları arasında 500 Startups, 212, Alchemist yatırımcılar bulunan LocatIQ ise şimdi Seri A turuna hazır­lanarak birinci taraf veriyle beslenen yapay zekâ katma­nını ve bölgesel yayılımını bü­yütmeyi hedefliyor” dedi.

75 milyon dolarlık hacme doğru gidiyor

Bu zamana kadar toplam 36 yatırım turu yöneten Oğuz, şu bilgileri verdi: “Bunların 3 tanesinde yatırımı yapan tarafa danışmanlık veriyordum. 36 turun 25 tanesi başarıyla kapandı. Toplam 39 milyon dolar civarında bir hacim yaratıldı. Şimdi önümüzdeki 9 ayda da çıkacağımız turlarda hedef, 35 milyon dolarlık daha hacme ulaşmak. Turlar arasında Almanya, Amerika, Dubai ve Türkiye’de başlayacak olanlar var. 5 yıl sonra her yıl 100 milyon dolar hacme ulaşmak istiyorum. Önümüzdeki 10 yılda da Türk girişimlerinin tüm dünyadan 1 milyar dolar sermaye toplamasına aracılık etmiş olmayı planlıyorum.”

No comment

Bir yanıt yazın